Karakeçili aşireti

Emirdağ Ekizceliler Wiki sitesinden
95.96.224.186 (Mesaj) tarafından oluşturulmuş 19:21, 24 Mayıs 2017 tarihli sürüm (Yeni sayfa: "'''Karakeçili aşireti''', Oğuzların Bozok kolunun Kayı boyuna mensup olan ve 1071'deki Malazgirt Meydan Muharebesi'nin ardından günümüzdeki Türk...")

(fark) ← Önceki hâli | En güncel hâli (fark) | Sonraki hâli → (fark)
Şuraya atla: kullan, ara

Karakeçili aşireti, Oğuzların Bozok kolunun Kayı boyuna mensup olan ve 1071'deki Malazgirt Meydan Muharebesi'nin ardından günümüzdeki Türkiye topraklarına yerleşen aşiret.<ref name="Bulduk-38">Bulduk, Üçler; sf. 38</ref> Günümüzde, İç ve Batı Anadolu ile Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde yoğunlaşmışlardır.

Tarihçe

Karakeçili aşireti; Büyük Selçuklu Devleti'nin Bizans İmparatorluğu'nu yenmesiyle sonuçlanan Malazgirt Meydan Muharebesi'nin ardından Anadolu'ya yerleşen, Oğuzların 2 kolundan biri olan Bozokların Kayı boyuna mensuptur.<ref name="Bulduk-38"/> Tarihî kaynaklara göre Tatar ve Türkmenlerden oluşan topluluk; önce Erzurum ve Erzincan taraflarına, sonrasında ise Güneydoğu Anadolu taraflarına inmişti.<ref name="Bulduk-38"/> Beyleri Süleyman Şah'ın ölümünün ardından bu topluluğun bir kısmı Beriyye'ye (günümüzde Viranşehir ile Derik arasında bulunan idarî bölge), bir kısmı ise Anadolu'ya dağıldı.<ref name="Bulduk-38"/> Süleyman Şah'ın ölümünün ardından boyun lideri olan Ertuğrul Gazi'nin yönetimindeki topluluğun akıbeti hakkında farklı görüşler mevcuttur. Ruhî TarihiŞablon:'ne göre topluluk, Engüri (günümüzde Ankara) civarındaki Karacadağ eteklerine yerleşti.<ref name="İnalcık-1-2">İnalcık, Halil, sf. 1-2</ref> 1222-1230 yılları arasında, İznik İmparatoru III. Yannis Vatatzes ile Anadolu Selçuklu Sultanı I. Alâeddin Keykubad arasında Sultan Öyüğü (günümüzde Eskişehir) ve Engürü (günümüzde Ankara) civarında gerçekleşen mücadelelerden haberdar olan Ertuğrul Gazi, orduya hizmet amacıyla çarpışmalara katıldı, bu kapsamda Karacahisar'a yapılan kuşatmada yer aldı.<ref name="İnalcık-1-2"/> 1230 yılında, Harezmşahlarla yapılan Yassı Çemen Muharebesi ve Moğollarla yapılan Kösedağ Muharebesi sebebiyle I. Alâeddin Keykubad ile III. Yannis Vatatzes arasında barış sağlandı.<ref name="İnalcık-1-2"/> Kısa süre sonra I. Alâeddin Keykubad, Ertuğrul Gazi veya atalarına Söğüt'ü kışlak, Domaliç'i yaylak olarak verdi.<ref name="İnalcık-1-2"/> Ruhî TarihiŞablon:'nde yer alan bu bilgileri Neşrî, Ruhî'den aktarmaktadır.<ref name="İnalcık-1-2"/> Âşıkpaşazâde ise bu anlatılanları kısaltmış ve içeriğini değiştirerek, yaşananları Osman Bey dönemine nakletmiştir.<ref name="İnalcık-1-2"/> Başka bir hikayeye göre ise Sürmeli Çukur (Aras Nehri vadisi) veya Ahlat'tan Engüri civarındaki Karacadağ eteklerine yerleşen Ertuğrul Gazi ve aşireti, burada bir süre kaldı ve İznik İmparatoru III. Yannis Vatatzes'e karşı I. Alâeddin Keykubad'ın ordusunda yer aldı.<ref name="İnalcık-1-2"/> Ancak Moğol saldırıları sebebiyle I. Alâeddin Keykubad'ın Konya'ya dönmesinin ardından Ertuğrul Gazi'ye Söğüt'ü kışlak, Domaliç'i yaylak olarak tayin etti.<ref name="İnalcık-1-2"/>

Etimoloji

Osmanlı Padişahı II. Abdülhamid zamanında yazılan bir risalede, aşiret isminin kendilerine Ertuğrul Gazi tarafından verildiği anlatılmaktadır. Buna göre Karacahisar'ın fethi esnasında aşiret, kara keçilerin boynuzlarına ışıldak bağlayıp, "alaycık" (alacık) denilen bir tür keçe çadırın üzerine örtü örtmek suretiyle savaş hilesine müracaat edince Ertuğrul Gazi "haydin alplerim, haydin Karakeçili yörüklerim" demiş ve aşiretin bu isimle anılmasına vesile olmuştu.<ref name="Bulduk-39">Bulduk, Üçler; sf. 39</ref> Alaycığın tarif edildiği başka bir sayfada ise, ak keçeyle örtülen çadırın ortasındaki pencereden çıkan dumanın, ak keçeyi kara keçeye dönüştürdüğünden yola çıkılarak aşiret isminin buradan geldiği belirtilmektedir.<ref name="Bulduk-39"/>

Günümüzdeki durumu

Karakeçili aşiretine mensup kişiler günümüzde; İç ve Batı Anadolu ile Güney ve Doğu Anadolu bölgelerinde olmak üzere iki farklı coğrafyada yoğunlaşmışlardır.

Doğu ve Güneydoğu Anadolu

Osmanlı kayıtlarında Türkmen tayfası olarak geçen Siverek ve Viranşehir'deki Karakeçili aşiretine mensup kişiler, zaman içinde çeşitli nedenlerden dolayı Türkçeyi bırakıp, Arapça ve Kürtçe konuşmaya başladı.<ref>Şablon:Dergi kaynağı</ref> Kürt aşiretlerinin Mil ve Zil olmak üzere iki kola ayrıldığını ifade eden Ziya Gökalp'e göre Güneydoğu Anadolu'daki Karakeçili aşireti Zil koluna mensuptur.<ref>Şablon:Dergi kaynağı</ref> Osmanlı Padişahı II. Selim dönemindeki belgelere göre bölgedeki Karakeçili aşireti mensuplarının büyük bir kısmının göçebe olduğu yazılıydı.<ref name="Bulduk-40">Bulduk, Üçler; sf. 40</ref> 1891'de, Padişah II. Abdülhamid tarafından oluşturulan Hamidiye Alayları'nda, Güneydoğu Anadolu'da yaşayan Karakeçili aşireti üyeleri de yer aldı.<ref name="Bulduk-41">Bulduk, Üçler; sf. 41</ref>

İç ve Batı Anadolu

Ankara ve çevresindeki Karakeçili aşireti üyeleri, Güneydoğu Anadolu'dakilere oranla idarî açıdan daha düzenli bir yapıya sahipti.<ref name="Bulduk-41"/> 16. yüzyıldaki kayıtlara göre burada yaşayan aşiret üyeleri, "Yörükân-ı Ankara" adlı bir birimin içinde yer almaktaydı ve büyük bir kısmı göçebe yaşam tarzını benimsemişti.<ref name="Bulduk-41"/> 1571 yılına ait tahrir defterinde Ankara Yörüklerinin Kasaba Yörükleri denen bölümüne kaydedilmiş olan Karakeçilü cemaatinin şehirde yerleşik olduğu belirtilmiştir.<ref>Emine Erdoğan (1990). Ankara Yörükleri (1463, 1523/30 ve 1571 Tahrirlerine Göre). OTAM (Ankara Üniversitesi Osmanlı Tarihi Araştırma ve Uygulama Merkezi Dergisi) sayı 18, sf. 129</ref> 1576 yılına ait bir belgeye göre Ankara'nın güney ve batı kesiminde yer alan bu idarî birimde yaşayan 56 cemaatte, vergi veren toplam 2.445 kişi bulunmaktaydı ki bu da toplam nüfusun 10.000 civarında olduğunu göstermektedir.<ref name="Bulduk-42">Bulduk, Üçler; sf. 42</ref> Ancak bu cemaatlerin ne kadarının Karakeçili aşiretine bağlı olup olmadığı belli değildir.<ref name="Bulduk-42"/> Aşiret mensuplarının yayıldıkları alan, günümüzdeki Çukurca, Elmadağ ve çevresi, Karakeçili, Balâ ve Sincan'dan Polatlı'ya uzanan düzlükleri kapsamaktaydı.<ref name="Bulduk-43">Bulduk, Üçler; sf. 43</ref> Ankara'nın kuzey ve doğusundan; Beypazarı, Sivrihisar ve Sultanönü'ye (günümüzde Eskişehir) kadar uzanan bölgelerde de aşiret üyelerinin varlığına rastlanmaktaydı.<ref name="Bulduk-43"/> Kırşehir ve Ankara sancaklarındaki aşiret üyelerinin bir bölümü 16. yüzyılda batıdaki Sultanönü'ye kadar göç ederken, bir kısmı da bulundukları bölgede yerleşik hayatı benimsedi.<ref name="Bulduk-43"/> Batı Anadolu, yaşanan göçlerle birlikte aşiret üyelerinin yoğun olarak yaşadığı bölgelerden biri konumuna geldi.<ref name="Bulduk-44">Bulduk, Üçler; sf. 44</ref> Günümüzde ise yoğun olarak Kütahya, Sultanönü, Uşak, Bursa, Aydın, Balıkesir ve Bilecik tarafında varlıklarını sürdürmektedirler.<ref name="Bulduk-46">Bulduk, Üçler; sf. 46</ref> Aşiretin yoğun olarak yaşadığı Kırıkkale ilinin Karakeçili ilçesi, adını aşiretten almaktadır.<ref>Şablon:Dergi kaynağı</ref>

Karakeçili şenlikleri

Karakeçili aşiret mensupları tarafından Bilecik'in Söğüt ilçesindeki Ertuğrul Gazi Türbesi'nde düzenlenen Ertuğrul Gazi'yi Anma ve Söğüt Şenlikleri, Şanlıurfa'nın Siverek ilçesinde 1999'da başlayan Geleneksel Karakeçili Şenlikleri<ref>Geleneksel Karakeçili şenlikleri</ref> ve Kırıkkale'nin Karakeçili ilçesinde 1995'te başlayan Karakeçili Uluslararası Kültür Şenliği düzenlenmektedir.<ref>Şablon:Web kaynağı</ref>

Kaynakça

Şablon:Kaynakça

Ek okumalar

  • Sümer, Faruk (1967). Oğuzlar (Türkmenler)