Ulus
Şablon:Eksik Şablon:Diğer anlamı2 Şablon:Yönlendirme Millet ya da ulus, çoğunlukla aynı topraklar üzerinde yaşayan, aralarında dil, tarih, ülkü, duygu, gelenek ve görenek birliği olan insanların oluşturduğu topluluk. Kimi çevreler millet kavramı ile ulus kavramının eşitlenmesine karşı çıkmaktadır.Atatürk ise milleti şöyle tanımlamaktadır: Zengin anılar mirasına sahip olan, beraber yaşamak hususunda ortak istek ve anlaşmada samimi olan ve sahip olunan mirasın korunmasına devam hususunda da iradeleri ortak olan insanların birleşmesinden oluşan topluma millet adı verilir . Millet sadece ırkî bir zümre de değildir. Belli bir coğrafya üzerinde yaşayan, ırk, dil, din, tarih, yasa, geleneklerin ve adetlerin birliği, fizik ve fikri benzerlikler, ekonomik ihtiyaçların üretimi gibi sebeplerle birlikte yaşamak hususunda bir arzu duyan ve meydana getirdikleri medeniyetin özelliklerinden dolayı ve bunlar oranında kendilerini diğer milletlerden farklı hisseden insanlardan oluşan toplumdur.
Kavram
Genel olarak bir toprak, vatan üzerinden yaşayan homojen insan topluluğu kastetmek için kullanılır. Fransız ihtilali yükselen ulus mantığı millet kavramını bünyesine katmıştır. Millet kavramı Arapça, ulus Türkçe'dir. Millet kavramı ile ilgili olarak milliyetçi yorum kadar dini yorumlar da bulunmaktadır. Kur'an-ı Kerim'de çok yerde millet kavramı geçmektedir.<ref>Mealler: http://www.kuranmeali.org/arama/kuran_arama.aspx?searchQ=millet</ref>Millet bu anlamda bir inanç ve din topluluğunu kastetmektedir. Fransız İhtilali ile beraber daha çok etnik temelli bir millet kavramı daha doğrusu ulus kavramı ortaya çıkmıştır. Bir topluluğun "ulus" olarak adlandırılabilmesi için:
- Toplulukta ortak bir dilin konuşulması,
- Topluluğun tarihsel geçmişe sahip olması,
- Şimdi bir arada yaşayan bu topluluğun, gelecek için de bir arada yaşama inancında olması,
- Topluluktaki bireylerin birlik ve beraberlik içinde, ortak duyguları paylaşması,
- Toplulukta kültürel ortaklık bulunması gereklidir.
Milletlerin oluşumuna dair tezler
Millet'in oluşumuna dair tezler kabaca iki ana yaklaşım altında toplanır: Özcü yaklaşım ve İnşaacı yaklaşım.<ref>Jorge Larraín bu iki yaklaşıma bir üçüncüsünü de ekler; tarihsel-yapısalcılık (historical-structural); inşacı yaklaşımı tümüyle reddetmemekle birlikte, toplumu bir araya getiren kimi etmenleri de dikkate almayı savunur. J. Larraín, Identity and modernity in Latin America, Wiley-Blackwell, 2000, sf. 37</ref> Özcü yaklaşıma göre milletler toplumsal tarihin doğal ürünü olan birimlerdir. Bu birimlerin temelini kanbağı, dil, din, ortak tarih gibi bir takım kültürel elementler oluşturur. Bu kimlikler birey veya topluluğa doğuştan verilmiştir; bu nedenle birey veya topluluk tarafından reddedilmeleri çok zordur. Bu ortak özellikler kitlelerde doğal olarak bir birliktelik hissi veya milliyetçilik oluşmasını sağlayarak milletin harekete geçmesine ve kendi devletini kurmasına neden olur. Bu anlayış daha çok kendiliğinden oluşan bir milleti savunur.
İnşacı yaklaşıma göre, milletler tarihsel sürecin görece daha geç döneminde ortaya çıkmış bir olgudur; ayrıca kapitalizmin ortaya çıkışı, sömürgecilik, modern devletin yapılanması ile yakından ilgisi vardır. Başka bir deyişle, milletin oluşumu insan toplumunun ortaya çıkmasıyla birlikte ortaya çıkmış bir olgu değildir. Toplumsal gelişimin belli bir safhasında meydana gelmiş bir üründür. Her şeyden önce bir milletin oluşumundan önce bir milliyetçilik akımının ortaya çıkmış olması gereklidir.<ref>Anthony D. Smith, The nation in history: historiographical debates about ethnicity and nationalism, UPNE, 2000, sf. 56</ref> Anderson'un hayali cemaatler veya tasavvur edilmiş yapılar'ı bu kapsamda anılabilir.
Kaynakça
Kitaplar
- Benedict Anderson, Imagined Communities: Reflections on the Origin and Spread of Nationalism, (Verso, 1983, Rev. ed., 1991).