Karaoğlan (çizgi roman)
Şablon:Diğer anlamı Şablon:Dergi Künyesi Karaoğlan, ilk kez 1 Nisan 1963'te Türkiye'de yayımlanmaya başlayan, Suat Yalaz'ın yazıp çizdiği haftalık tarihi çizgi roman dergisidir. Farklı dönemlerde değişik yayınevleri tarafından yeniden yayımlanan dergi en son 2000'li yıllarda bir kez daha yayımlanmıştır. Dergi haline gelmeden önce de ilk kez 3 Ocak 1962'de Akşam Gazetesi'nde tefrika edilmiştir.
İçindekiler
Yayın öyküsü
İlk sayısı 1 Nisan 1963 tarihinde çıkan derginin yayımcısı bizzat Suat Yalaz'dı. 240x170 mm boyutlarındaki 32 sayfalık bu dergi 3. hamur kağıda siyah beyaz olarak basılıyordu. 25 Mayıs 1982'de eski maceraları renklendirilerek Güçlü Yayıncılık tarafından yeniden çıkartılmaya başlandı. Bu haftalık serinin ilk sayısı promosyon olarak Güneş Gazetesi tarafından ücretsiz verilmişti. Sadece 16 sayfa hacmindeki bu dergi biraz daha büyük boyuttaydı ve ortalama 10'ar sayı bir arada ciltler halinde de bayilere verildi. 1990'larda Tay Yayınları tarafından da bir seri Karaoğlan yayımlandı. Ocak 2000'de ise bu kez Leman Yayınları Karaoğlan'ı aylık yayımlamaya başladı. Sadece 4 sayı çıkan kitap tarzında yayımlanış bu Karaoğlanlar 235x170 mm boyutlarındaydı ve 142 sayfaya iki renkli (fonlar uçuk sarı) basılıyorlardı. Son olarak da 2000'li yıllarda Lâl Kitap tarafından 57 kitaplık bir serisi yayımlandı.
Karaoğlan nasıl doğdu
Karaoğlan'ın gerçek öyküsü, 1956'da başlar. Abdullah Ziya Kozanoğlu, Kızıltuğ adlı öyküsünü, Resimli Mecmuada tefrika eder. Kızıltuğ'da ortaya çıkan Otsukarcı ve oğlu Kaan, maceradan maceraya koşan Orta Asya'lı kahramanlardır.
1959'da Akşam gazetesinde, Kızıltuğ'un çizgiromana dönüştürülmesi gündeme gelir ve bu iş için genç ressam Suat Yalaz düşünülür. 19 Ağustos 1959'da başlayan Kızıltuğ büyük ilgi görür ve devamına karar verilir. Kızıltuğ'un devamı niteliğindeki "Cengiz Han'ın Hazineleri", kahramanı Kaan'ın ismiyle çizilir.
Kaan, Karaoğlan'ın son ismini almadan geçirdiği bir dönemdir. Suat Yalaz, toplam dokuz adet Kaan macerası hazırlar.
Bu maceralar, Cengiz Han'ın Hazineleri, Tibet Canavarı, Altın Saçlı Kız, Kız Kulesi Kahramanı, Hülagu'nun Gözdesi, Ağahan'ın Yüzüğü, Alagoya'nın Ölümü, Altın Hançer, ve Bozkurt'un İntikamı'dır.
Kozanoğlu, bu maceralardan başka Kaan yazmayınca, Suat Yalaz kahramanın adını değiştirir ve Karaoğlan böylece doğmuş olur. "Asya Kaplanı" adlı ilk Karaoğlan macerası, 1963 başında dergi olarak yayına başlar.
Kaan'dan Karaoğlan'a geçiş kolay olmuştur; yani kahnaram farklı bir çizgiyi gerektirmemekte ve tiplerin çoğu hazırdır. Karaoğlan, ana karakterini Kaan'dan almıştır. Otsukarcı, Baybora'ya, Çakır'sa Çalık'a dönüşmüştür.
Karaoğlan atletik, deli-dolu, gözüpek ve mert bir Uygur genci olarak tanıtılır ilk başlarda. Bir kahramanda bulunması gereken tüm özelliklere sahiptir. Göçebedir ve bir yerde uzun süre kalmaz. Bu da maceraların geçtiği haritayı genişletmektedir. Zaman içinde Çin'den Hindistan'a, Bizans'tan Altaylar'a uzanır bu maceraların coğrafyası.
Karaoğlan, erkek çocuklara törenle ad koyulan bir dönemde yaşar, ama böyle bir tören göremez; daha birkaç aylıkken annesi öldürülür, babası yaralı bir şekilde oğlunu kurtarabilir ve onu bir ormancıya emanet eder. Ormancı da bebek kendilerine ait olmadığından ona bir isim vermez. Ama kara, gür saçlarından dolayı onu Karaoğlan diye çağırırlar.
Suat Yalaz, birçok maceranın temellerini Türk tarih ve folklorundan almış, bir o kadar da yabancı kaynaklardan yararlanmıştır. Dede Korkut'tan Pardanyanlar'a, Demir Maskeli Adam'dan efsanelere kadar geniş kaynak vardır Karaoğlan maceralarının altyapısında.
Karaoğlan'da kullanılan dile de büyük özen gösterilmiştir. Bazı maceralarda o dönemin dili tercih edilir.
Karaoğlan içerdiği erotizmle, küçükler kadar büyüklerin de ilgisini çeker. Bu, Karaoğlan'a olgun ve gerçekçi bir görünüm kazandırır.
Karaoğlan, diğer yabancı örneklerde çok iyi işleyen bir mekanizmayı da hiç bozmadan kullanır ve aynı başarıyı yakalar. Bu, sertlik ve mizahın uygun bir dozda karıştırılmasıdır. Gerginliği azaltan, okura soluk aldıran mizah, yan karakterlerin (Çalık ve Balaban) davranış biçimlerinden kaynaklanır.
Karaoğlan'daki psikolojik tahlillerse, edebi bir derinlik ve değer kazandırmaktadır. İnsanlar yalnızca iyiler ve kötülerden oluşmaz. Aralıkta pek çok insan yapısından söz edilebilir. "İnceyılan Hanı" adlı maceranın kötü Düşes Berthe'si, Karaoğlan'in peşine takılıp Urfa yöresini dolaşmaya başlar. Burada yaşayan yerli halkı, tanıdıkça kişiliği değişmeye başlar. "Kul Bakay'ın Mezarı" adlı maceradaysa çocuk Karaoğlan'ı kaçıran bir uğru ile çocuk arasında sert başlayan ilişki, giderek karşılıklı sevgiye dönüşür. (Benzeri bir öykü de yıllar sonra "Perfect World" adlı filmde işlenir.)
Karaoğlan öyle tutulur ki, Suat Yalaz ister istemez eserini filme dönüştürme kararı alır. Yarışma ve kampanyalarla Karaoğlan'ı canlandıracak biri aranmaya başlanır. Sonuçta Suat Yalaz, tesadüfen Kartal Tibet'i bulur. "Altay'dan Gelen Yiğit", "Baybora'nın Oğlu" ve "Camoka'nın İntikamı" peşpeşe çevrilir.
Dönemin sosyal ve politik ortamı da Karaoğlan'ın birçok macerasına yansır. Örneğin, "Mor Kahküllü Şehzade"de, 1970'lerin başında İsmet İnönü üstündeki politik baskıların arttığı dönemde, Yalaz İsmet Paşa'nın bu durumundan esinlenerek Kazılık Koca'yı ortaya çıkrır ve bu Dede Korkut öyküsünü, dönemin siyasi olaylarına denk düşürür. 1980'lerde yurtdışında resmi görevlilerimize Ermeni saldırılarının arttığı ve toplumsal öfkenin de büyüdüğü bir dönemde çizilen "İnceyılan Hanı"nda, Ermeni-Türk ilişkileri incelenir ve dengeli bir yaklaşımla anlatılır.
Tarzı
Suat Yalaz "Karaoğlan"ı resimlemeye başladığı zaman başlangıçta Kanada asıllı ABD'li çizgi roman sanatçısı Hal Foster'ın çizgilerinden fazlasıyla etkileniyordu. Özellikle de Foster'ın 1937 yılında çizmeye başladığı, konusu 5. yüzyılda Kral Arthur döneminin İngilteresinde geçen "Prince Valiant"ından çizgi ve tarz olarak çok etkilenmişti. Yalaz, Orta Asya folklor ve geleneklerine dayanan Karaoğlan temalarının arasına, Orta Çağ Avrupasında geçen ve Batı'ya ait bir çizgi romanın tarzını ustalıkla yedirmeyi başarmıştı. Haftalık periyodlarla çıkan dergisini baskıya yetiştirebilmek için zaman zaman çizimlerde kendisine Abdullah Turhan, Nezih Dündar ve Metin Erginaslan yardımcı oluyordu<ref name="CIZDIY">Şablon:Web kaynağı</ref>.
Suat Yalaz "Karaoğlan"ın bazı maceralarında kahramanlarını konunun geçtiği dönem ve mekânda konuşulduğu varsayılan bir dille konuşturmayı tercih etmişti. Bunun maceraya ayrı bir ağırlık katacağını düşünüyordu. "Karaoğlan"ın bir başka özelliği ise, döneminde çıkan başka çizgi romanlarda hiç rastlanmadığı bir şekilde cinselliğe ve erotizme oldukça yüksek bir dozda yer vermiş olmasıdır<ref name="CIZDIY" />.
Karakterler
- Karaoğlan: Çizgi romana da adını veren bu başkarakter, ilk maceralarında Cengiz Han döneminde, yani 13. yüzyılda Orta Asya'da yaşayan 20'li yaşlarında bir Uygur genci olarak okuyuculara tanıtılmıştır. Ancak ilerleyen sayılarda farklı zaman dilimlerinde ve benzer tarih dekorlarında da yer almıştır. Orta Asya Türklerinde henüz kendini kanıtlayacak bir başarı göstermemiş gençlere bir isim verilmemesi geleneğine bağlı olarak Karaoğlan başlangıçta babasının lâkabıyla anılıyordu: "Otsukarcı'nın oğlu". Karaoğlan henüz bir bebekken annesi bir çete tarafından katledilir. Babası onu çetenin elinden kurtarır ve ağır yaralı olduğu için ormanda yaşayan yaşlı bir karı kocaya emanet eder. Onu büyüten yaşlı çift geleneklere bağlı kalarak ona bir ad vermezler ancak simsiyah saçları nedeniyle ona "Karaoğlan" derler. Karaoğlan klasik kahramanların tüm özelliklerine sahiptir. Atletik yapılı, güçlü, gözüpek ve ataktır. Hep adaletten ve güçsüzden yana tavır koyar, asla yalan söylemez. Bu şablona uymayan tek özelliği çapkın oluşudur. Yerleşik bir yaşam düzeni yoktur. Sürekli olarak atı "Yağmur"un üzerinde tüm Asya'yı dolaşır<ref name="CIZDIY" />.
- Baybora: Karaoğlan'ın babasıdır. Boğazına çok düşkündür. Kavgadan kaçmaz hattâ hoşlandığı bile söylenebilir. Bu yapılı adamın çok iyi kılıç kullanması çevresinde korkuyla karışık bir saygı uyandırmıştır. Oğluyla gurur duyar.
- Balaban: Baba oğul'un yaşlı yoldaşları olan bu yorgun savaşçı Cengiz Han'ın eski alay beylerindendir. Onun için vazgeçilmez iki şey kaz kızartması ve şaraptır.
- Bayırgülü: Karaoğlan'ın uzatmalı sevgilisi. Karaoğlan başlangıçta bu güzel kızı Semerkant'ta bir pazaryerinde hırsızlık yaparken yakalamış ancak sonradan sevgili olmuşlardır. Deli dolu bir kadındır.
- Çalık: Karaoğlan'ın yaşlı at uşağıdır. Ama aynı zamanda onun akıl hocası ve bilge bir ozandır. Kendi gibi yaşlı atının adı "Garip"tir.
- Camoka: Ezeli düşmanları olan Moğol savaşçısı. Hain, kalleş ve güvenilmezdir. Hırslı ve aç gözlüdür, çıkarları için yakınlarını bile harcamaktan çekinmez.
- Yağmur: Karaoğlan'ın atı, onun can yoldaşıdır.
Karaoğlan'ın yayın kronojisi
İlk kez 18 Ağustos 1959'da Akşam Gazetesi'nde tefrika edilen ve yine ilk defa 1 Nisan 1963 tarihinde dergi formatında yayımlanan Karaoğlan, Milliyet, Güneş ve Takvim gibi gazetelerde de yayımlandıktan sonra 2000'li yıllara gelininceye kadar Türkiye'de birkaç yayınevi tarafından defalarca dergi ve kitap formatlarında yayımlandı. Karaoğlan'ın Türkiye'deki yayın kronolojisi şöyledir:
Yıl | Yayımcı | Kaç sayı çıktı | Sıklık | Renk | Notlar |
---|---|---|---|---|---|
1959 | Akşam Gazetesi | günlük | siyah-beyaz | 18 Ağustos 1959'da ilk gazete tefrikası. Öyküleri Abdullah Ziya Kozanoğlu yazıyor, Suat Yalaz resimliyordu. Romanın bazı bölümlerini Galip Bülkat çizmişti. İlk maceranın adı "Cengiz Han'ın Hazineleri"ydi ve Tefrikalar bir yıl kadar sürdü<ref>Şablon:Web kaynağı</ref><ref name="SY">Şablon:Web kaynağı</ref> | |
1963 | Suat Yalaz | 17 sayı | haftalık | siyah-beyaz | 240x170 mm 32 sayfa |
1964 | Suat Yalaz | 186 sayı | haftalık | siyah-beyaz | 240x170 mm 32 sayfa |
1967 | Suat Yalaz | 151 sayı | haftalık | siyah-beyaz | 240x170 mm 32 sayfa |
1969 | Milliyet Gazetesi | günlük | renkli | Gazete tefrikası birer sayfalık formatta | |
1973 | 156 sayı | haftalık | siyah-beyaz | ||
1982 | Güneş Gazetesi | 1 sayı | haftalık | renkli | 16 sayfa ilk sayı gazeteyle ücretsiz verildi. Sonraki sayılar 20 TL |
1982 | Güneş Gazetesi Yayınları | 158 sayı | haftalık | renkli | Bunlar sonra 10 fasikül bir cilt olacak şekilde yeniden satışa verildi |
1988 | Tay Yayınları | 20 sayı | 15 günde bir | siyah-beyaz | Bunlar ertesi yıl ikişerli olarak 'büyük albüm' halinde yeniden kitapçılara verildi |
1996 | Takvim Gazetesi | günlük | alt yazılı (konuşma balonsuz) resimli roman formatında | ||
2000 | Leman Yayınları | 4 sayı | aylık | iki renkli (siyah sarı) | |
2002 | Lâl Kitap | 57 sayı | aylık |
Karaoğlan maceraları
- Asya Kaplanı
- Baybora'nın Oğlu
- Altay'dan Gelen Yiğit
- Semerkand Casusu
- Buzlu Çöller Tilkisi
- Yeşil Ejder
- Kanlı Saltanat (Uğursuz Saltanat)
- Bizanslı Güzel Vasiliya
- Tek Gözlü Albız
- Asya'yı Titreten Korku
- Samara-Şeyhin Kızı
- Ötügen'in Üç Atlısı
- Sarı Bayrak
- Yavru Düşman
- Çöl Şeytanı
- Ölüm Yoldaşı
- Bizanslı Zarba
- Şeytan'ın Çakalları
- Çayır Korsanları
- Dokuz Tuğlu Kahraman
- Uzun Saçlı Kahraman
- Gökçe'nin Baykuşu
- Cengiz Han'ın Habercisi
- Bağan Tigin
- Ergenekon
- Kızıl Kule
- Tiyen-Şan Canavarı
- Kılıçların Gölgesinde
- Ölüm Süvarileri
- Uygur Güzeli
- Sarı Büyü
- Camoka'nın İntikamı
- Alamut Kalesi
- Kurt Başlı Sancak
- Tibet Fedaisi
- Ölüm Geçidi
- Yeşil Gözlü Dilber
- Kanlı Tuzak
- Kudüs İlahesi
- Üç Gözlü Mabut
- Kırbaç Altında
- Gök Han'ın Mirası
- Kafkas Çiceği
- Kaplan'ın Adaleti
- Ulah Han'ın Gazabı
- Dağlar Benimdir
- Dağlar Benimdir 2
- Fedailer Alayı
- Bozkurt Gelini
- Kara Panter
- Kara Panter 2
- Cengiz'in Gazabı
- Cengiz'in Gazabı 2
- Her Kılıç Bir Kın İçin
- Hind Yıldızı
- Dünyalar Hakimi
- Dağlar Fatihi
- Camoka'nın dönüşü
- Deniz Ejderi
- Düşman Uyumaz
- Sarı Baltuk Hocanın Sırrı
- Suruç Dağlarında
- İnsan Avı
- Ötügen'in Dört Atlısı
- Acuna Bedel Oğul
- Selçuklunun Şeref Sözü
- Tumanbay'ın Gelini
- Kayıp Ülke
- Fırat'ın Sahipleri
- Mor Kahküllü Şehzade
- Ullimalı Kanlı Sultan
- Çin Duvarlarında Dehşet
- Demir Maske
- Çakal Adamlar
- Bir Ölümcül Oyun Bozkaşi
- İnce Yılan Hanı
- Kul Bakay'ın Mezarı
- Banı Çicek
- Ya Devlet Başa Ya Guzgun Leşe
- Delice'nin 4 Kızı
Karaoğlan fotoromanları
Adı | Yıl | Yayımcı | Notlar |
---|---|---|---|
Altay'dan Gelen Yiğit | 1 Ocak 1967 | Suat Yalaz | 1965'te çevrilen aynı adlı Karaoğlan filminden alınmış fotoğraf karelerinden oluşturulmuştur. Fiyatı 5 Lira. |
Baybora'nın Oğlu | Şubat 1967 sonunda çıkacağı ilân edildi | Suat Yalaz | 1966'da çevrilen aynı adlı Karaoğlan filminden alınmış fotoğraf karelerinden oluşturulmuştur |
Karaoğlan diğer dillerde
Karaoğlan'ın bir başka özelliği, yurt dışında seri olarak yayımlanan ilk yerli çizgi roman olmasıdır. 1970 yılında çalışmalarını sürdürmek üzere Fransa'nın başkenti Paris'e yerleşen Suat Yalaz bu yıldan başlayarak Karaoğlan'ın Akşam'da çıkan tüm serüvenlerini ufak düzeltmeler yaparak 7 yıl boyunca "Kébir" adıyla, bir ara da "Changor" adıyla yayımladı<ref name="SY" /><ref>Şablon:Web kaynağı</ref><ref>Şablon:Web kaynağı</ref>. Fransa'yla beraber Kanada ve Avrupa'nın bazı Fransızca konuşulan ülke ve bölgelerinde de dağıtıldı. Ama dergi özellikle de Fransa'yla kültürel bağları bulunan Cezayir, Fas ve Tunus gibi Kuzey Afrika ülkelerinde rağbet gördü. Yalaz'ın anlattığına göre Cezayir Fransa'yla kültürel bir çatışmaya girince Fransız yayınlarına ülkede kota ve boykot uygulandı. Bu dönemde Cezayir'e girebilen sayılı Fransız yayınlarından biri de "Kebir" di. Buna bağlı olarak "Kebir" in maceraları genelde Araplarla ilgiliydi. Yalaz'ın kendi sözleriyele "Kebir'in asıl başarısı Fransa'da değil Cezayir'de oldu". Bunun sonucunda da ayda bir çıkarken ayda iki defa çıkmaya başladı. Dergiler siyah beyaz ve küçük boydu.<ref>Hürriyet Gazetesi, 7 Nisan 1989 tarihli Kelebek Eki, Suat Yalaz Röportajı</ref><ref>http://www.suatyalaz.com/index/id3.htm</ref>
Karaoğlan'ın Fransa serüveni şöyle özetlenebilir:
Adı | Seri | Yıl | Yayımcı | Boyut | Renk | Notlar |
---|---|---|---|---|---|---|
"Changor" | 1971 | LUTECE | 13 x 18 cm | Monokrom (siyah-beyaz) |
6 sayı yayımlanan karma dergide başka çizerlerin "Andoche" (eser: Béoc), "les Zamponi" (eser: Audiffren et Landrin) ve "le robot extra terrestre" gibi başka çizgi dizileri de yer alıyordu. | |
"Kébir" | Birinci seri | 1971-1974 | SFPI | 13x18 cm | Monokrom (siyah-beyaz) |
Cep tipi dergi 73 sayı yayımlandı. 63. sayıdan sonra sadece Cezayir'de dağıtıldı. Dergide ayrıca Arnao'nun çizdiği "Mol et Dendur" adlı mizahi çizgi bantlar da yer almaktaydı. |
"Kébir" | İkinci seri | 1975-1977 | SFPI | 15,5x21 cm | Yeşil-turuncu tonlamalı | Cep tipi dergi 46 sayı yayımlandı. Dergide ayrıca Arnao'nun çizdiği "Mol et Dendur" adlı mizahi çizgi bantlar da yer almaktaydı. |
Örnek olarak Fransa'da çıkan albümlerden biri şudur:
- "Les Aventures de Kebir L'Invincible - Pour Une Goutte D'Eau" (Yenilmez Kebir'in Serüvenleri - Bir Yudum Su İçin) Türkiye'de Milliyet Gazetesinde "Delice'nin 4 Kızı" adıyla tefrika edildi.
İngilizce'de yine "Kebir" adıyla çıkan Karaoğlan, yine 1970'li yılların sonunda Irak Kültür bakanının Suat Yalaz'ı Bağdat’a davet etmesinden sonra bu ülkede de "Çöl Kartalı" adıyla kısa bir süre Arapça olarak yayımlanmıştır.<ref>http://arama.hurriyet.com.tr/arsivnews.aspx?id=294879</ref>
Bir de hazırlanan ama yayınlanmayan Rusça Karaoğlan albümü vardır. БОЭКАШИ (Bozkaşi) adlı bu albümün tanıtımları bile yapılmış ama basılamamıştı.
Karaoğlan filmleri
Suat Yalaz'ın yarattığı "Karaoğlan" çizgi karakteri Türkiye'de 1965 ve 1972 yılları arasında 7 defa sinemaya uyarlanmıştı. Bu filmlerin hemen hepsinde yönetmen Suat Yalaz, başrol oyuncusu ise Kartal Tibet'ti. İstisna olarak bu filmlerden sadece birini Mehmet Aslan yönetmiş, bir diğerinde de Karaoğlan rolünü Kuzey Vargın oynamıştı.<ref>http://www.imdb.com/find?s=all&q=karaoglan</ref>
Yıl | Film | Yönetmen | Karaoğlan Rolü |
---|---|---|---|
1965 | Karaoğlan - Altay'dan Gelen Yiğit | Suat Yalaz | Kartal Tibet |
1966 | Karaoğlan - Baybora'nın Oğlu | Suat Yalaz | Kartal Tibet |
1966 | Karaoğlan - Camoka'nın İntikamı | Suat Yalaz | Kartal Tibet |
1967 | Karaoğlan - Bizanslı Zorba | Suat Yalaz | Kartal Tibet |
1967 | Karaoğlan - Yeşil Ejder | Suat Yalaz | Kartal Tibet |
1969 | Karaoğlan - Samara Şeyhin Kızı | Suat Yalaz | Kuzey Vargın |
1972 | Karaoğlan Geliyor | Mehmet Aslan | Kartal Tibet |
2013 | Karaoğlan | Kudret Sabancı | Volkan Keskin |
Ayrıca Karaoğlan'la ilgili iki Türk filmi daha vardır. Bunlar:
Yıl | Film | Yönetmen | Oyuncular | Notlar |
---|---|---|---|---|
1967 | Akbulut Malkoçoğlu ve Karaoğlan'a Karşı | Mehmet Aslan | Tamer Yigit (Akbulut) Figen Say |
Senaryosunu da Mehmet Aslan yazmıştır |
1968 | Karaoğlan'in Kardeşi Sargan | Suat Yusuf | Tarık Tibet, Esen Püsküllü | Film Suat Yalaz'ın yarattığı karakterlere dayanmaktadır |
Bunlardan başka 2002 yılında "Karaoğlan" adında bir TV mini dizisi de yapılmıştır.
Yıl | Dizi film | Yönetmenler | Oyuncular |
---|---|---|---|
2002 | Karaoğlan (TV mini dizisi) | Cem Akyoldaş, Erdoğan Engin | Kaan Urgancıoğlu (Karaoğlan), Serdar Gökhan (Baybora) |
Kaynaklar
Dış bağlantılar
- Fransız Çizgi Roman Ansiklopedisi "Encyclopédie de la bande dessinee"de "Karaoğlan"; "Kebir" [1] ve ve Changor maddeleri.
- Comic database'de Kébir serisinin kapakları